Copy

#22

Güzel insan,

Dinlendiğin öğrendiğin beslendiğin bir pazar günü olsun. 🤓
HEINEKEN ve CİNSİYET ROLLERİ
MARKALAR TRENDLERE NASIL ADAPTE OLUYOR?
Ocak 2009'da dünyanın en büyük ve başarılı reklam ajanslarından TBWA'in Heineken Hollanda için çalıştığı "Walk in Fridge" reklamı yayına alındı. 
Heineken | Walk In Fridge. Men & Women
Görsele tıklayarak izleyebilirsin.
Bir ev partisinde eşler sırasıyla arkadaşlarına odalarını gezdiriyorlar.
Kadın, kadın arkadaşlarına ayakkabı odasını gösterdiğinde kadınlar kendilerini kaybediyorlar, çığlıklar atıyorlar.
Arkadan erkeklerin sesi yükseliyor ve erkeklerin aynı kadınların ayakkabı odasında kendini kaybettiği gibi Heineken dolu odada kendini kaybettiğini görüyoruz. 
Bira içmek, Heineken içmek kesinlikle erkeklerle ve erkeklikle ilişkilendiriliyordu.
Ziyadesiyle izlenilen ve paylaşılan bu reklam çalışması döneminde kesinlikle çok "başarılı" olmuştu. 
Aradan 11 yıl geçti. Geçtiğimiz hafta, Heineken'in yine dünyanın en önde gelen ajanslarından biri olan Publicis'in çalıştığı "Cheers to All" reklamı yayına alındı. 
Heineken | Cheers to all
Görsele tıklayarak izleyebilirsin.
Reklamda garsonların ve barmenlerin kadınlara kokteyl, erkeklere bira uzattığı sahneler görüyoruz. Her sahnede kadınlar biraya, erkekler kokteyllere uzanıyor. 
Bu reklam serisiyle Heineken "Erkekler de kokteyl içebilir." söylemini kullanıyor.
Dünya değişiyor. Tüketicilerin davranışları, düşünceleri değişiyor. Markalar da çeşitli kaygılarla bu değişime adapte oluyor. 

Heineken'in 11 yıl arayla yayınladığı iki reklam üzerinden cinsiyet rolleriyle ilgili net bir duruşunun olmadığını söylemek mümkün.

"Ya ne güzel, öyle ya da böyle bir marka cinsiyet rollerinin silikleşmesi için bir adım atmış"
diye düşünebiliriz. 
veya
"çakallara bak, cinsiyet rollerini ele alırken bile ticari bir fırsat görmüşler onu değerlendiriyorlar. "Erkekler de kokteyl içebilir." söyleminin ötesinde gerçek motivasyonları kadınları da bira içmeye teşvik etmek "Kadınlar da Heineken içebilir." mesajını vermek"
diye düşünebiliriz. 
Ben Heineken'imi koydum ne düşüneceğime karar vereceğim. 🍺
JEFF BEZOS ve 165 MİLYON DOLARLIK EV
(Ankete Katılmayı Unutma)
Dünyanın en zengin insanlarından biri olan Amazon'un kurucusu Jeff Bezos geçtiğimiz hafta Los Angeles'taki en pahalı evi 165 milyon dolara satın aldı. 
Paul isimli arkadaş bu satın almayı kınamış.

"Jeff Bezos sahip olduğu servetin %1'inin 8'de 1'ine bu evi satın almış.
Eğer yılda 60.000$ kazanıyorsanız evinize 75$ veriyormuş gibi düşünebilirsiniz.
Zenginleri yememiz lazım.
Bu kadar servete sahip olmak suçtur ve ahlaksızdır."

diyor.

Bu tweet kaldırılmadan ve Paul'un hesabı askıya alınmadan önce 300 binden fazla beğeni almıştı.
Chris Johnson Paul'un tweetini alıntılayarak şu cevabı vermiş:

"Jeff Bezos doğrudan 798.000 kişi çalıştırıyor.
798.000 insana maaş ödüyor.
798.000 aileye yardım ediyor. 

Eğer yılda 60.000$ kazanıyorsan, dünyada sana iş veren, gerekli kararlılığa ve azme sahip bir girişimci olduğu için şükretmelisin."
Ben bu konuda senin fikrini merak ediyorum. 
Sence Paul mu haklı? Chris mi haklı? Bu konudaki düşüncelerin ne?
ANKETE KATIL
Önümüzdeki hafta anketin sonuçlarını ve konuyla ilgili düşüncelerimi paylaşacağım.
TEYİT'ten BELGESEL SERİSİ
Aşırı yağışlar, yağmayan karlar, seller, sayısı artan orman yangınları, bu coğrafyada ilk kez tanıştığımız hortumlar, sınırı her gün genişleyen kuraklık hayatımızı değiştiriyor.
Kıyamet Günü Saati [Bildiğimiz Dünyanın Sonu, #1]
Bigumigu'dan Ece Burgaz seriyi çok güzel tanıtmış:
Teyit.org’un iklim değişikliğini konu alan 5 bölümlük belgesel serisi Bildiğimiz Dünyanın Sonu’n ilk bölümünde iklim değişikliği hakkındaki en yaygın yanlış bilgileri ele alıyor.

Belgesel serisinin en etkileyici yönlerinden biri, özellikle ülkemizdeki insanların gerçekliğine girebilecek güçte olması. Ana haber bültenlerinde, sel felaketi ya da yangın denilip geçilen olayın ardında aslında ne yattığının bilinmesi adına önemli. Marketlerde poşetler tamamen yasaklanmıyor diye tepki vereceğine ücretli olmasına sinirlenen insanımızın bir nebze olsun olaylara bakış açısını değiştirmek adına da önemli. Gelecekte bizleri bekleyen tehlikeleri de Türkiye’ye özgü iklim değişikliği analizleriyle veriyor belgesel. Başka bir deyişle Türkiye’nin doğrulama platformu Teyit.org iklim krizini teyit ediyor ve herkesi de bu konuda aydınlatıyor.

Teyit.org, belgesel serisi için araştırmacı gazeteci Doğu Eroğlu ile iş birliği yapmış. Çekimlere geçen yıl Ekim ayında başlanmış. Sunuculuğunu da Eroğlu’nun yaptığı belgesel; bilimsel veriler, uzman görüşleri ve saha izlenimleri ile ilerleyecek.
Bruce Lee 10.000 farklı vuruşu bir kere çalışandan değil aynı vuruşu 10.000 kere çalışmış birinden korkarım demiş.
Aynı şey kitaplar için de geçerli.
Onlarca kitap okumuş birinden tabi ki etkileniyorum.
Ama asıl 1-2 kitabı onlarca kez okumuş, o 1-2 kitaptaki bilgeliği sonuna kadar özümsemiş insanlara çok saygı duyuyorum.

Adam Robinson
 
Hangi 1-2 kitabı onlarca kez okumak, özümsemek istiyorum? 
Lütfen Twitter'dan veya Instagram'dan benimle düşüncelerini, önerilerini paylaş. 

Sevgiler.

Eray
Beni Twitter'dan ve Instagram'dan takip edebilirsin.
@erayerdogn
Twitter
Link
Eğer bu mailleri almak istemiyorsan mail listesinden çıkabilirsin.






This email was sent to <<e-mail adresiniz>>
why did I get this?    unsubscribe from this list    update subscription preferences
5 KİŞİ · Bereketzade Mah. Hacı Ali Sok. No:13/4 · Beyoğlu · İstanbul 34421 · Turkiye

Email Marketing Powered by Mailchimp