Copy
fikritakip Bülten'e hoş geldiniz.

Son 1 ayda tartışılanların büyük bir kısmı "felaket" kategorisinden doğa olaylarına kilitlenmiş durumda. Gündemin bir kısmını dünyadaki diğer ülkelerle paylaşıyor olsak da bize has olan bazı felaket uygulamaları da var. 

Karadeniz'de yaşanan sel felaketlerindeki sorumluluk tartışmasını bu açıdan ciddiye almak gerekiyor. Bir tartışma ekseni belirlenecekse, bu eksenin önüne geçemeyeceğimiz olayları kabullenmek yerine aklın sınırlarından taşmadan verilecek bürokratik kararlarda olması gerekmez mi? Belki eksen çizerken üçüncü bir alternatif de vardır.


🎧  Her ayın ikinci haftası yayınlanan seslitakip'in yeni bölümü yayında. "Haberi yerinde takip etmenin haber değeri taşıdığı günler" başlığıyla Seçil Türkkan, Halk TV muhabiri Hazar Dost'la gazetecilik üzerine hararetli bir tartışmaya giriyor. Bu bağlantıya tıklayarak dinleyebilirsiniz.

fikritakip Bülten'in yeni sayısında "Bu hafta ne hatırladık?" köşesi, bir dinleme, bir izleme önerisi ve hafızayı dinç tutmak için hafıza jimnastiği var.

İyi okumalar. 
#Hatırlamakİçin
Bu Hafta Ne Hatırladık?
Salgının ortaya çıkışından bu yana bir buçuk yılı aşkın zaman geçti. 2020'nin ilk aylarında başlayıp yılın sonunda uygulamasına başlanan aşı çalışmalarıyla ilgili gözden kaçırılmaması gereken bir detay var: Aşı şüpheciliği. Aşı karşıtlığından çok daha ciddi bir biçimde tartışma zemini bulması gereken bu kavramı da aşı karşıtlığıyla aynı klasöre sıkıştırmaya çalışmak bizi "bilimsel şüphecilik" ve uzantısı olan bilimsel bilgi açısından riskli bir yola kaydırabilir.

Sürekli denemelerin yapıldığı ve bilimsel şüphenin sıkı desteğiyle ortaya çıkan Covid-19 aşısı için milat bundan 1 yıl önce, 11 Ağustos'tu. Salgının önüne geçmek için geliştirilen aşılardan Rusya menşeli Sputnik V, kullanım izni alan ilk aşı oldu.

Aşı çalışmalarını, rekabeti ve tüm süreci izledik.
 
Bu Hafta Ne Okuduk Ne İzledik?
Göçmen krizinin Türkiye'nin kültürel harcından nasıl beslendiğini görmek güç değil. Son on yılda önce Suriye'den gelen, birkaç yıldır da Afganistan'dan gelen göçmenler Avrupa sınırlarına sızmak için Türkiye'yi hedefliyor. Bir kısmı maddi olarak bunu başaramadığı için, bir kısmı da hukuki engelleri aşamadığı için Türkiye'de kalıyor. Yaşanan kültürel çatışmanın bir kitlesel krize, maddi çatışmaya dönüşümü de yakın zamanda kendini göstermeye başladı.

Türkiye'nin birçok yerinde yaşanan olayları tek elle kavramak bu ağır gündemi taşımayı zorlaştırıyor. Bu yüzden Tanıl Bora Türkiye'nin Linç Rejimi kitabında lincin sıradanlaşmasına, politik olarak normalleştirilmesine dair anlattıklarıyla gündemi (ve tarihi) iki elle kavramamızı kolaylaştırıyor.

Bu dönem için okuma listenize eklemenizi tavsiye edelim.
Türkçe'ye Sınırsızlar Kulübü olarak çevirilmiş olmasına bakmayın, Dallas Buyers Club tam anlamıyla "sınırlandırılmışların" kulübü. Anlatılanlar, gerçek bir hikayeden kopup geliyor. Sürprizi bozmadan anlatmam gerekirse, AIDS'e yakalanan bir adamın yaşadığı dışlanmanın kendisinde de bolca bulunan homofobiyle kesişmesini ve Amerikan sinemasının kuralı olarak sürükleyici bir mücadeleyi izliyoruz. Ayrıca geçen her dakika Matthew McConaughey'e En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı kazandırmasına şaşırmıyoruz. 

Filmle 2021'in Ağustos ayında karşılaşmanın ilginç bir tesadüf olduğu da gerçek. Dünyanın dört bir yanında aşı olmayı teşvik ettiği gerekçesiyle insanların okula, iş yerlerine ya da kafelere alınmıyor oluşuna destek verenlerin sayısı çoğunlukta. Bilimsel açıdan doğruluğu bir yana "dışlama etkisinin" işe yarayıp yaramadığı üzerine daha özenli bir tartışma yürütmek gerektiğimiz aşikar.

 
fikritakip'te daha önce incelediğimiz ancak gündemle kesişen dosyaların sayısı bu hafta hiç de az değil, hafıza jimnastiğini bu hafta da es geçmiyorum, kısaca geçiyorum.

📌 Metin Lokumcu Dosyası: Karadeniz’de meydana gelen sel felaketlerinin yaşattığı kayıplar, doğa katliamına karşı verilen mücadeleleri tekrar gündeme getirdi.
Hasan Teoman Bingöl hatırlattı.

📌 Yeşil Yol Projesi Dosyası: 4 yıl önce 9 Ağustos 2017’de, dönemin Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Yeşil Yol Projesi güzergahında hiç ağaç olmadığını beyan etti. İlden Dirini hatırlattı.

📌 Erdoğan ve İktidar Dosyası: 10 Ağustos 2014’te Türkiye'de ilk kez halk oylamasıyla yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kazanan Recep Tayyip Erdoğan oldu. Hazar Dost hatırlattı.

📌 Duygu Delen Dosyası: 13 Ağustos 2020’de bir apartmanın dördüncü katından şüpheli biçimde düşen Duygu Delen, hayatını kaybetti. Adalet arayışı sürüyor. Nida Dinçtürk hatırlattı.

Bu haftalık bu kadar.

Bir sonraki hafta, yine pazar günü aynı posta kutusunda buluşalım.

Bizi aşağıda simgelerini gördüğünüz sosyal medya hesaplarımızdan takip ederek tüm gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.


Görüşmek üzere!
Twitter
Instagram
Website
Facebook
LinkedIn
fikritakip.co | #Hatırlamakİçin

Bülten ayarlarınızı değiştirmek mi istiyorsunuz?
Dilerseniz buraya tıklayarak ayarlarınızı güncelleyebilirsiniz ya da buraya tıklayarak abonelikten ayrılabilirsiniz.