Copy
fikritakip bülten'den merhaba. Bu haftanın hepimizin en az bir kez temas ettiği, bu temas sonucunda da bol bol eleştirilerin yükseldiği üniversiteleri tartışalım.

Ünlü matematikçi Cahit Arf'ın tespitine sırtımızı yaslamak iyi olabilir zira bu tespit üniversitelerin yozlaştığını düşünen herkes için yeni bir kapı aralayacak.  


Hikaye 1938'e uzanıyor. Arf, doktorasını tamamladıktan sonra matematik alanında yaptığı çalışmaları Türkiye sınırlarında sürdürmek ve onun gibi hevesli öğrencilerle tanışmak için İstanbul Üniversitesi'nde çalışmaya başlıyor. Birikimini kendine saklamak yerine  neredeyse her hafta düzenli olarak araştırma seminerleri düzenliyor fakat ilgili olanlar sadece birkaç öğrenci ve öğretim üyesiyle sınırlı. Bu durumun bir istisna olmadığını anlayan Arf, bugün yaşananlara da kolayca tahvil edebileceğimiz bir tespitte bulunuyor. 

"Öğretim üyesi arkadaşlarımız iyilerdi hoşlardı ama çoğunun bilime dair öyle bariz bir ilgileri yoktu. Asıl hedefleri işte profesör olmak, dekan olmak, senatoya girmek, rektör olmak gibi şeylerdi. Yani bilim peşinde değil rütbe peşinde koşmak. Halbuki üniversite bilim yapmaya müsait haldeydi, Witt geldi, Blaschke geldi, Hasse geldi. Başka pek çok insan gelip gittiler. Bunlar her geldiklerinde seminerler verirlerdi. Ben ise arkadaşlarımı yalvar yakar götürebiliyordum bu konferanslara, o kadar ilgisizlerdi yani. O yüzden sıkılmaya başlamıştım epeydir ve 'artık bu işi bırakmanın zamanıdır' dedim."

Hikaye tanıdık geldi mi? 
 
Bu Hafta Ne Hatırladık?
Susurluk'ta ne olmuştu?

Kontrgerilla'nın ortaya çıkışı, Susurluk kazasını kavramak için takip etmemiz gereken bir çizgi.

Bu ismi ilk kez Dönemin İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Faik Türün verdiği demeçte “…ben Kadıköy’deki Köşkü, (Ziverbey) Kontrgerilla örgütüne özel olarak hazırlattım,” demesiyle öğreniyoruz. 12 Mart cuntası Ziverbey Köşkü’nde solcu öğrenci, aydın ve akademisyenleri işkenceli sorgulardan geçirmişti.

Bu sorguları gerçekleştirmesiyle literatüre giren Kontrgerilla’nın en basit anlatımını şöyle yapabiliriz:
NATO tarafından komünizm tehlikesinin karşısına çıkarılan milliyetçi yerel örgütlenmelerden bir tanesi. Yalnızca Türkiye’de olmayan bu yapının birçok ülkede ismi var, mesela İtalya’da “Gladio”, Almanya’da “Stay Behind” deniliyor. Bu noktada, Susurluk dosyasının akışını da destekleyecek bir dinleme önerimiz var.

🎧 ATK Kafası podcast'ın üçüncü sezonunun ilk bölümü, mafyanın tarihine odaklanıyor ve Türkiye'nin yakın tarihinde silmeyi istesek de derinliği sebebiyle silinemeyeceği ortada olan mafya izlerini anlatıyor. Bu bağlantıya tıklayarak dinleyebilirsiniz.
 
Ankara’daki üniversite yıllarında ise Muhsin Yazıcıoğlu’yla birlikte, Ülkü Ocakları’nı yöneten Abdullah Çatlı, ülkücü camiada “Reis” adıyla anılıyordu. Bu lakap da tanıdık gelmiştir muhtemelen.

Uzun yaşam öyküsünde bazı kırılma noktaları ve tanışlıkları Susurluk’a uzanan yolda köşe taşlarını oluşturdu.

25 yıl önce, 3 Kasım 1996’da, Susurluk’ta meydana gelen kaza sonucunda mafya-devlet-polis ilişkisine dair bir skandal da ortaya çıktı. Yarım yüzyılı aşan örgünün ve karşımızdaki ağın ilk kıvılcımının nereden alevlendiğini, zaman içerisinde neye dönüştüğünü anlattık.

Bugün de tartışılan bu ilişkiler ağında Susurluk'a giden yolu izledik.


 
Bu haftanın kapsamlı dosyasının yanında zihnimize bir jimnastik niyetiyle hatırlatmalarımızı da izlemek iyi olacak.

📌  
Erdoğan ve İktidar Dosyası: 19 yıl önce bugün, 3 Kasım 2002’de, kuruluşundan 15 ay sonra girdiği seçimlerde AK Parti, tek başına iktidar olmuştu. Hazar Dost hatırlattı.

📌  Türkiye'de Dokunulmazlıkların Tarihi Dosyası: 5 yıl önce bugün, 4 Kasım 2016’da, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın aralarında olduğu çok sayıda HDP’li milletvekili gözaltına alınmıştı. Tansel Erdem Yılmaz hatırlattı.

📌  Soma Maden Faciası Dosyası: 7 yıl önce bugün, Soma maden faciasına ilişkin hazırlanan iddianame tamamlanmış; 8 tutuklu hakkında “olası kastla insan öldürmek” suçundan 301 kez 20-25 yıl ceza öngörülmüştü. Hazar Dost hatırlattı.

Bu haftalık bu kadar.

Hemen aşağıda bulabileceğiniz sosyal medya hesaplarımızdan takip ederek gündemle kesişen güncellemeleri size buluşturmamıza izin veriniz.


Haftaya, yine pazar günü aynı posta kutusunda buluşalım.


Görüşmek üzere!
Twitter
Instagram
Website
Facebook
LinkedIn
fikritakip.co | #Hatırlamakİçin

Bülten ayarlarınızı değiştirmek mi istiyorsunuz?
Dilerseniz buraya tıklayarak ayarlarınızı güncelleyebilirsiniz ya da buraya tıklayarak abonelikten ayrılabilirsiniz.