Copy
fikritakip bülten'den merhaba.

Hakikatin bir yerde gizlendiği ve size sunulan küçük resmin dışında bir de gizlenen büyük resim olduğuna inanır mısınız?

Karlı bir Ankara gününde büyük resim meftunlarına gerçek bir hikaye anlatmak istiyorum. 

Yıllar önce İngiltere'de Blair hükûmeti baştayken, sağlıkta işleri hızlandırmak ve memnuniyeti artırmak için yeni bir kriter getirdi. Bu kriterler hastaların hastanede muayene ve tedavi olurken geçirdikleri zamanın azaltılıp uygulamaların hızlandırılmasıyla ilgiliydi. Yani kişinin yaptıracağı işlem normalde 6 saat sürüyorsa yeni kriterlere göre doktorlar biraz daha hızlı çalışıp o işi 3 saatte tamamlayacaktı. Bu bir ameliyat bile olsa kural değişmiyordu. İlginç, değil mi?

Kurallar uygulanmaya başlandı, hastanelerde daha fazla insan tedavi olmaya başladı. Her şey tıkırında gözükse de hastanelere gelen şikayetler artmaya başladı. Sonradan anlaşıldı ki bu yeni saat kuralını tutturabilmek için hastalar hastaneye alınmıyor, dışarıda bekletiliyor ve kriterlere uygun sürede tedavi edilebilecekleri an içeri alınıyorlardı. Uzak mesafeden izleyen kişi için başarı öyküsü gibi görülen uygulama, olay yerine yaklaştıkça kaotik bir hali temsil eder olmuştu. 


📖 Tavsiyesi: Büyük Resmi Görmek | Birikim
Tanıl Bora ne anlatsa okuyoruz, seviyoruz. Her insan bir büyük resimdir. Bakarsanız görürsünüz. diyor ve yazısındaki en etkileyici kısım ise bana kalırsa şuydu: Bir Brueghel tablosunun kalabalığı içinde köşeye sinmiş garibanlardan biri gibi, büyük resmin bir kesiti midir, küçük resim? Yoksa küçük ölçekte başlı başına bir âlem kuran minyatür gibi, bizatihi bir büyük resim mi? Büyük resim tartışmasına şahit olan herkes, yani hepimiz için ilgi çekici bir yazı, buradan okumanızı tavsiye ederim. 

İngiltere'deki olaya dönecek olursak, bu gibi akıldışı kriterlerin performansı ters yönde etkilediği tezini Charles Goodhart ortaya atmıştı, Goodhart Yasası hangi konuda olursa olsun bir göstergenin hedef haline gelmesinin aslında yapıcı bir etkisi olamayacağını anlatır.



Goodhart Yasası'nın ortaya çıktığı durumlarda, akıldışı tek bir kriter aslında bazen 'tek bir kişinin her şeye karar vermesi' konusunda da ortaya çıkıyor. Çin, Kuzey Kore gibi ülkelerdeki uygulamalarda bu sonuçla sık sık karşılaşılıyor. Tek bir kişi bir konuda atılıma öncelik verdiğinde hem atılım gerçekleşmiyor hem de ayrılan emek boşa gidiyor. Ayrıca tek bir kişi her zaman kendi önceliklerini toplumun önceliği zannedebilir.

Büyük resmi gördüğünü düşünerek yeni uygulamalar koyan liderlerin aslında olabilecek en küçük resme bakıyor olması, karlı bir Pazar günü için düşünce deneyi olabilir mi?


Şimdi gelin, geçen haftanın hatırlatmalarına ve sizin yorumlarınızla ortaya çıkan "2021'in en unutulmaz haberine" bir göz gezdirelim.
Bu Hafta Ne Hatırladık?
💊 Ne olmuştu? 
Malatyalı bir Ermeni olan Hrant Dink, 15 Eylül 1954'te dünyaya geldi. Ermenice ve Türkçe yayın yapan Agos gazetesinin kurucu yayın yönetmeniydi. Dink, 19 Ocak 2007’de Agos gazetesinin bulunduğu İstanbul Halaskargazi Caddesi’nde Ogün Samast tarafından arkadan vurularak öldürüldü. Cinayeti işlediğinde 17 yaşında olan Ogün Samast, babasının ihbar etmesinin ardından Samsun’da gözaltına alındı, ardından tutuklandı.


Hrant Dink cinayetini ve ardından gelen adalet mücadelesini izledik.
 
💊 Nedir?
Halihazırda Türkiye Cumhuriyeti’nin çok partili seçim sisteminde en uzun iktidarda kalan siyasi partisinin lideri olan Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mart 2003’te Başbakan seçildi ve Türkiye’nin 59’uncu hükümeti, Erdoğan başbakanlığında kuruldu. 90’lı yıllarda yaşanan siyasi krizler çerçevesinde kurulan ve kalıcı olmayan koalisyon hükümetlerinin arasında sıyrılarak, kuruluşundan sadece 446 gün sonra tek başına iktidar olan Erdoğan başkanlığındaki Adalet ve Kalkınma Partisi ise 7 bin 397 gündür iktidarı kaybetmedi. Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarı ayrıca, Türkiye siyasi tarihine ‘partili cumhurbaşkanlığı’nı kazandırdı.

7 yıl önce, 20 Ocak 2015’te, adı yolsuzluk operasyonuna karışan dört bakanın yargılanması için TBMM’de yapılan oylamada ret kararı çıkmıştı.


Erdoğan'ın 45 yıllık siyasi hayatını izledik.
 
Siz fikritakip okurları tarafından 2021'in en unutulmaz haberleri sıralandı, tıklayıp tekrar hatırlayabileceğiniz, her biri gündeme oturan olayların takibi olan dosyalardan ilki "Alım günün 20 yılı" idi. İkinci sırada Türkiye'nin imzacılığından ayrılışı üzerine tepkilerin yükseldiği "İstanbul Sözleşmesi dosyası", üçüncü sırada ise 29 Haziran'da yayınlanan "Elmalı Davası dosyası "oldu.

 📺 Tavsiyesi: Hafıza Yetersiz | Ümit Kıvanç
Yazar ve belgesel sinemacı Ümit Kıvanç’ın, Hrant Dink cinayetine ilişkin hepimizin hafızasını sorguladığı “Hafıza Yetersiz” filmine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Bu haftalık bu kadar.

Önümüzdeki hafta aynı posta kutusunda tekrar buluşmak üzere.
Twitter
Instagram
Website
Facebook
LinkedIn
fikritakip.co | #Hatırlamakİçin

Bülten ayarlarınızı değiştirmek mi istiyorsunuz?
Dilerseniz buraya tıklayarak ayarlarınızı güncelleyebilirsiniz ya da buraya tıklayarak abonelikten ayrılabilirsiniz.