Copy
fikritakip bülten'den merhaba.

Klişeler sadece haberciliğin değil, içeriğin olduğu her yere sızmışken olan bitenden şikayetçi olmak yerine bir durum analizi yapmak faydalı olabilir.

Öncelikle geleceği bozmadan klişe kavramının fikri takibini yapalım ve 1800'lere doğru gidelim. Yine gazetelerin ünlendiği zamanın ürünü olan klişe, Fransızca birleştirme anlamını taşıyan chlicher fiilinin bir ürünü. Matbaalarda dizgicilerin teker teker harfleri kullanarak sayfaları dizmesi, bu süreçte de zaman kazanmak için kalıpları saklayarak bir sonraki sayılarda işleri kolaylaştırması klişelerle mümkündü. 

Aslında kavramın bugüne sarkması anlamından çok da ayrık gibi gözükmüyor.

Gazeteciliğin, geniş anlamda haberciliğin modern şiarı herkese hitap edebilmek olduğundan bunu da en yaygın paydada buluşarak yapabilmenin yolları aranıyor. Basitleştirmek, belli kalıplar halinde ilerlemek anlaşılırlığı arttırdığı varsayımıyla kitlelerin gönlünü kazanmak için sürekli yardıma çağırılıyor.



Şüpheli araçtan muhtemelen bizi heyecanlandıracak bir şey çıkmadı ancak klişe, tık tuzağı odaklı haberler de zaten kapıyı açıp içeri girmeyi sağlamaktan başka bir amaç taşımıyor. Gazeteciliğin kategorizasyonları da bu eleştiriden kaçamıyor. "Halk", "x kesimi", "y'ciler" gibi bazısı ince bazısı kalın duvarlarla çevrili kategoriler de klişe haberler için kolaylaştırıcılık yapıyor. 


📺 Tavsiyesi: Klişelerin Doğası | YouTube
Sadece habercilik için değil, düşünce sistemimizi geliştirirken de klişeler hep heybemizde. Birçoğundan kurtulmaya çalışıyor olsak da daha iyi bir yazar, içerik üreticisi olmak için klişelerden nasıl faydalanabileceğimizi düşünmüş müydük? Klişeler kaçıp kurtulmamız gereken şeylerden ziyade ihtiyacımız olduğunda başvuracağımız araçlar haline dönüşebilir, yazarlık tavsiyeleri konusunda enfes bakış açıları sunan videoyu bu bağlantıdan mutlaka izleyin.. 



Esasen habercilik klişeleri hayattan beslendiği için böylesine "antikırılgan". Altın fiyatlarıyla ilgili flaş gelişmeyi veren bu manşet muhtemelen bir ay sonra "Altın fiyatlarım dibe vurdu" olarak güncellenecek. Döngüsel biçimde ilerleyen ekonomi haberleri ya da politikada gerçekleşen olayların öngörülebilirliği, aynı nitelikte olaylar için farklı kavramlar bulmak yerine eldekileri değerlendirme refleksi yaratmış olabilir mi? 

🎧 Tavsiyesi: seslitakip | Nida Dinçtürk
seslitakip'in yeni bölümü yayında! Her ay yeni bölümü takipçilerimiz tarafından beklenen seslitakip'te Seçil Türkkan'ın bu bölümde konuğu, fikritakip'in kurucusu Nida Dinçtürk. Bir fikrin neden takip edilmeye ihtiyaç duyulduğundan başlayarak fikritakipin emarını çeken bölümü mutlaka dinleyin, bu bağlantıdan dinleyin.


Şimdi gelin, geçen haftanın taze dosyalarına ve seslitakip'in yeni bölümünde bizleri neyin beklediğine bir göz gezdirelim.
Bu Hafta Ne Hatırladık?
💊 Nedir? 
Gazeteci haklarını güvence altına alan 212 sayılı kanundan hoşlanmayan patronlar düzenlemeyi boykot edip üç gün gazete çıkarmayacaklarını duyurunca, gazeteciler okuyucularının haber alma hakkını korumak için 11,12,13 Ocak 1961'de Basın isimli kolektif bir gazete çıkardı. Tirajı 100 bine kadar çıkan gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, muhabirlerinden biri de Yaşar Kemal idi.
  

Patronların boykotuna karşı gazetecilerin çalışmayı sürdürmesiyle 10 Ocak ilk olarak Çalışan Gazeteciler Bayramı, 1971 muhtırası sonrasın da  “Günü” ismiyle tarihe geçti.


1999-2012 arasında “kısmen özgür” statüsündeki Türk medyası, 2013’ten sonra “özgür değil” statüsüne dönüş yaptı. Susma Platformunun sansür ve otosansür araştırmasına göre 2020'deki en yüksek hak ihlali, adli girişimler yoluyla gazetecilere yönelikti.

Türkiye’deki basın emekçilerinin mücadelesini izledik.
 
💊 Ne olmuştu?
Urfa’nın Suruç ilçesinde AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın seçim kampanyası için yaptığı esnaf ziyareti sırasında Şenyaşar ailesinin “bizden size oy çıkmaz” tepkisi kısa sürede silahlı kavgaya dönüştü. AK Partili vekilin kardeşi Mehmet Şah Yıldız ile Şenyaşar ailesinden baba Hacı Esvet Şenyaşar ile oğulları Adil ile Celal Şenyaşar hayatını kaybetti. Otopsi raporları Adil ile Celal Şenyaşar’ın vücudunda birden çok sayıda kurşun izi olduğunu gösterdi. Olayda yaralanan Fadıl Şenyaşar tutuklandı.

Milletvekili Yıldız’ın kardeşi Enver Yıldız, 15 ay sonra teslim oldu ve cezaevine gönderildi. Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl dokuz ay, Enver Yıldız’a ise 18 yıl hapis cezası verildi. Şenyaşar ailesinden üç kişinin hayatını kaybettiği hastane olayları ayrı bir soruşturma olarak yürütülüyor.

Bu soruşturmaya ilişkin üç yılı aşkın bir sürede bir gelişme yaşanmadığı gibi sekiz savcı değişti. Eşini ve iki çocuğunu kaybeden, bir çocuğu da tutuklanan Emine Şenyaşar, oğlu Ferit Şenşayar ile birlikte 9 Mart 2021’den bu yana Urfa Adliyesi önünde adalet talebiyle nöbet tutuyor.


Emine Şenyaşar'ın adalet nöbetini izledik.
 
Her hafta gündeme yepyeni parçalar eklenirken hepsinden uzakta kalmak için uzay yolculuğunda parçalarını birer birer terk eden bir uzay gemisine dönüşüp gündemden parçaları geride bırakıyoruz. Bir kısmını tekrar hatırlamamız gerek, bunun için de zihin jimnastiğini önemsiyorum.

📌  1 yıl önce, 13 Ocak 2021’de, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’deki ilk COVID-19 aşısını olmuştu. Türkiye'de COVID-19 Aşısının Yolculuğu dosyasını Dicle Baştürk hatırlattı. 

📌  29 yıl önce, 13 Ocak 1993’te, gazeteci Uğur Mumcu, katıldığı bir konferansta “Ben hayatımda tehdit almadığım günü yadırgıyorum.” demişti. Uğur Mumcu Suikasti dosyasını Nida Dinçtürk hatırlattı.
Bu haftalık bu kadar, seslitakip'in yeni bölüm bağlantısını yukarılarda tekrar aramayın diye buraya iliştiriyorum, dinledikten sonra yorumlarınızı da merakla bekliyorum.

Önümüzdeki hafta aynı posta kutusunda tekrar buluşmak üzere.
Twitter
Instagram
Website
Facebook
LinkedIn
fikritakip.co | #Hatırlamakİçin

Bülten ayarlarınızı değiştirmek mi istiyorsunuz?
Dilerseniz buraya tıklayarak ayarlarınızı güncelleyebilirsiniz ya da buraya tıklayarak abonelikten ayrılabilirsiniz.